بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَاعِرٖۚ قَلِيلٗا مَّا تُؤۡمِنُونَ ٤١

Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz?

– İbni Kesir

وَلَا بِقَوۡلِ كَاهِنٖۚ قَلِيلٗا مَّا تَذَكَّرُونَ ٤٢

Bir kahin sözü de değildir. Ne de az düşünüyorsunuz?

– İbni Kesir

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٣

Alemlerin Rabbından indirilmedir.

– İbni Kesir

وَلَوۡ تَقَوَّلَ عَلَيۡنَا بَعۡضَ ٱلۡأَقَاوِيلِ ٤٤

Eğer o; bazı sözleri Bize karşı buna katmış olsaydı,

– İbni Kesir

لَأَخَذۡنَا مِنۡهُ بِٱلۡيَمِينِ ٤٥

Elbette Biz; onu, kuvvetle yakalardık.

– İbni Kesir

ثُمَّ لَقَطَعۡنَا مِنۡهُ ٱلۡوَتِينَ ٤٦

Sonra da, hiç şüphesiz onun şah damarını koparırdık.

– İbni Kesir

فَمَا مِنكُم مِّنۡ أَحَدٍ عَنۡهُ حَٰجِزِينَ ٤٧

O zaman sizden hiç biriniz de buna engel olamazdınız.

– İbni Kesir

وَإِنَّهُۥ لَتَذۡكِرَةٞ لِّلۡمُتَّقِينَ ٤٨

Doğrusu o; müttakiler için bir öğüttür.

– İbni Kesir

وَإِنَّا لَنَعۡلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ ٤٩

İçinizde yalanlayanlar bulunduğunu Biz de bilmekteyiz.

– İbni Kesir

وَإِنَّهُۥ لَحَسۡرَةٌ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ ٥٠

Ve muhakkak ki o; kafirler için bir üzüntüdür.

– İbni Kesir

وَإِنَّهُۥ لَحَقُّ ٱلۡيَقِينِ ٥١

Hiç şüphesiz ki o; kesin gerçektir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu